İş’te Mutluluk Formülü!

Aile, iş, okul hayatı vs. farketmez, hayatta “mutluluk, sağlık ve iç huzur” için şöyle bir formül geliştirdim, son 10 yıllık acı-tatlı tecrübeler sonucunda:

M = (3K + 3D) x SB

Bu konuda arayış içinde olanlara fikir vermesi açısından hikayesiyle birlikte paylaşayım istedim:)

Her şey bir hastalıkla başladı. 2010 yılı Şubat sonuydu. Teşhisi konulamayan bir hastalık nedeniyle 75 gün hastanede yattım. İstirahatle birlikte 6 ayı buldu hastane süreci. Karaciğerle ilgili kritik bir hastalıktı. Onlarca doktor, yüzlerce tetkik-tahlil… Sebebi tam olarak bulunamıyordu. (Sırasıyla Akut Hepatit, Toksik Hepatit, Siroz ön tanısı üzerinde duruldu, en son Primer Sklerozan Kolanjit tanısı konuldu.)

Bu süreçte bir gün, her doktorun sorduğu “Alkol var mı, sigara var mı, beslenme bozukluğu var mı?” sorularından farklı olarak “Stres var mı?” sorusuyla karşılaştım. Ailemden, eşimden, işimden vs. memnundum aslında. Fakat işle ilgili gizli stres yaşadığımı farkettim. Şöyle ki;

Kurumsal bir şirkette çalışıyor, işimi severek yapıyordum. Fakat üzerime gereksiz yük alıyordum. Yetki ve sorumluluğumda olmayan işlerle de iyi niyetle ilgileniyor, sorunları kafaya takıyor, benimle ilgili olsun-olmasın çözüm arayışı içerisine giriyordum. Doktora anlattım bunları.

Doktor: “Hastalığın somut sebeplere dayanmadığına göre büyük ihtimalle bu, hassasiyetten yani gizli stresten kaynaklanıyor olabilir, hastalığı tetiklemiş olabilir.” dedi. Ve ekledi; “Sağlığına tekrar kavuşmak için bu tarzından, takıntılardan kurtulmalısın.”:)

Demesi kolay, ama nasıl?

Bu konuları açtığım bir büyüğüm sağolsun şöyle dedi: “İş hayatında stresle başa çıkmak için yapman gereken şey basit; 3K formülü.” Ve ekledi “Bunu uygularsan hem sen hem işlerin rahatlar.”

O zamana kadar hiç bu açıdan bakmıyordum işlere, iş yapış tarzıma.
Neydi bu 3K?

3K =

1. Karışma (yetkin dışındaki işlere karışma)

2. Konuşma (yetkin dışındaki işlere dair sağda solda konuşma)

3. Kaytarma (yetki alanındaki işlerden kaytarma, en iyi şekilde yap)

İlk zamanlar zorlansam da zamanla alıştım ve uyguladım bunu. Gerçi iş ortamında yanlış bir algı da oluşabiliyor; eskiden her işi yüklenen, her şeye eyvallah diyen eleman şimdi iş seçer oldu, nooldu buna der gibi bakışlar… Olsundu:) Önce sağlık! Sağlık olmadan hiç bir şey olmaz.

Ve bir müddet sonra bunun ne kadar önemli bir karar olduğunu anladım. İş, aile ve sosyal hayatım daha bir düzen içerisine girdi.

Sonraki 2 yıl içerisinde karaciğer fonksiyon testlerinde kan değerlerim normal aralıklara girmişti.

Bu süreçte bir de şunu tecrübe ettim; sağlık ve huzur için 3K yetmez, ayrıca 3D’yi de uygulamak şart.

Nedir bu 3D?

3D =

1. Doğal beslen (dağda yaşaman gerekmiyor, olabildiğince:)

2. Doğru dinlen (uyku düzenine önem ver, vücudunu dinle/ndir.)

3. Düzenli idman (az da olsa düzenli olarak spor yap)

Hastalık sürecinde doktor yağlı yememem gerektiğini söylediğinde 1 tane susam tanesini BİLE ağzıma almadım yağlı diye. Pastalar, tatlılar, abur cuburlar küstü bana:) O süreçte şunu düşündüm; vücuda faydadan çok zarar veren şeyleri neden yiyoruz ve neden ısrarla ikram ediyoruz ki? İlginç…

Yine bu süreçte yeterince istirahat etme imkanı bulmuştum. Uyku düzeninin hem ruhen hem bedenen ne kadar önemli olduğunu gözlemlemiştim. Gündüz sürekli koşturmaca içindeyiz. Akşam ise gece geç saatlere kadar film, dizi, sosyal medya dolaşmaca.. Ne ara dinlenecek bu ruh ve beden?

Düzenli spor yapmaya ise kan değerleri normale döndükten sonra başladım. Ben sporu sadece bedenen faydalı diye yaparken asıl faydayı ruhen gözlemledim:) Haftada 3 gün yaptığım fitness programını bozduğumda mutsuz ve gergin olduğumu hissediyordum.

Geldik formülün en zor kısmına;

Sağlıklı ve mutlu bir hayat = (3K + 3D) x SB demiştik.

SB, işin belki de zor kısmı ama çarpan kuvvet olduğu için de en önemli kısmı:)

SB = Sıfır Beklenti

Söylemesi kolay, uygulaması zor…

Eş-dost-akrabanızdan, işinizden, arkadaşlarınızdan, üyesi olduğunuz kulüp-dernek-parti vs. her şeyden “sıfır beklenti” içerisinde olmak. Yani hiçbir beklenti içerisinde olmamak!

Elbetteki insanız, sosyal bir varlığız, istek ve ihtiyaçlarımız var. İnsan ilişkileri çerçevesinde bunları karşılıyoruz. Ancak buradaki “sıfır beklenti”den kasıt şu, herhangi bir konuda mesela 10 birim beklenti içinde olursun, 8 birim gelir, üzülürsün, canın sıkılır vs.

Halbuki “0” beklentide olsaydın, +1 birim (belki bir teşekkür) bile seni mutlu etmeye yetecekti.

En basit anlatımla; akşam yemeğine kuzu pirzola beklersin, kuru-pilav gelir, fos olursun:) Halbuki sıfır beklenti içinde olsaydın sadece çorba bile seni mutlu edecekti, gibi…

Bu örnekleri daha çoğaltabiliriz, anlamak isteyene;) Tabi burada hak-hukuk kavramlarından bahsetmiyoruz, daha soyut kavramlar üzerine konuşuyoruz.

Sürekli insanlardan bir maddiyat, iltifat, onay, teşekkür, yorum, hatta RT-FAV beklentisi içerisinde olmak gibi…

Son olarak, elbette bu formülün başka çarpanları da vardır; inanç, aile, çevre, iş, sosyal çalışmalar vs. daha da farklı açılardan ele alınabilir ama ben son 10 yılda bizzat deneyimlediğim kişisel bir formülü paylaştım:)

Sağlıklı, mutlu ve gerçek iç huzurlu günler dilerim.

Göksel Öztürk

Ölüme Dair

Ölüm…
Sizin için ne ifade ediyor?
Rakam ve istatistiklerden başka!

Erdal İnönü’nün şu hatırasını okuyunca (https://www.karar.com/yok-olmak-istemiyorum-1592588) bu konuyla ilgili derin düşüncelere daldım.

Birkaç ay önce canım ablamın (kanserden), geçtiğimiz haftalarda ise yaşıtım olan bir arkadaşımın (iş kazasında) ani vefatlarıyla sarsılmış biri olarak, hayatın ne kadar kısa olduğunu üst üste idrak etme imkanım oldu. İkisi de hayat dolu insanlardı. “Bir tel kopar ahenk ebediyyen kesilir” dediği gibi Yahya Kemal’in, ansızın koptu teller.

Fakat ne zaman onları düşünsem kendi akıbetime geliyor konu.

Nerede, ne zaman, nasıl öleceğimi bilmiyorum. Kimse de bilmiyor kendi durumunu. Ama kesin olan bir şey var ki; er ya da geç, bugün olmazsa yarın, olmazsa öbür gün, öyle veya böyle, öleceğiz! Fakat ölümden sonra da bir hayat olduğunu bilmek/inanmak insana huzur veriyor.

Yaratıcıya veya ölüm sonrası hayata inanmayan ateist arkadaşlar açısından ölüm olayını merak ediyorum. Covid, deprem, kaza veya başka nedenle farketmez.

Ölüm gelip çattığı O AN.
Vücut fonksiyonların durdu, gözlerin kapandı.
Peki sonra? Hiç düşündün mü? Sonra ne olacak ya da ne olsa iyi olurdu?

Bedenin toprağın altında çürüyüp giderken RUHUN yeni bir dünyaya merhaba dese? Adaletli ve merhametli bir otoriteyle karşılaşmak.

Sevdiğimiz insanlarla orada tekrar buluşacak olma ümidi bile başlı başına bir inanç ve motivasyon kaynağı değil midir?

Üzerinde düşünmeye değer sorular…
Sadece inanmayanlar açısından değil, bir de inananlar açısından sorguluyorum ölümü.

Başta kendim olmak üzere; ölüm sonrası hayat için ne hazırladım?
Elimde ne var, bana sunulan imkanları/imkansızlıkları nasıl değerlendirdim?

Hayat su gibi, sevdiğimiz bir oyun gibi akıp gidiyor dostlar.

Dönüşü olmayan noktaya gelindiğinde, ekranda “Game Over” yazdığında ne diyeceğiz? “Keşke az daha süre verilseydi” demek işe yarar mı? Sanmam, bugüne kadar kimseye yapılmadı bu torpil.

Galiba yapılacak tek şey var, oyunu “kuralına” göre oynamak! 39/55

Göksel ÖZTÜRK
5 Kasım 2020

Paylaşım Ekonomisi Konulu Makalelere Yönelik Bibliyometik Analiz

Göksel ÖZTÜRK1

1 Öğretim Görevlisi, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi.
ICESSER 4. Uluslararası Sosyal Bilimler, Ekonomi, Yönetim Araştırmaları Konferansı. Yayımlanmış Tam Bildiri Metni

Tüketicilerin, sahibi oldukları ürünleri belirli bir ücret karşılığında başka kişilere kullandırması olarak kısaca tanımlanan “paylaşım ekonomisi” günümüzde sıkça karşılaştığımız bir kavramdır. Gerek global ölçekte gerekse ülkemizde paylaşım ekonomisinden yararlanan insanların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu durum, söz konusu alana ilgiyi artırmakta ve akademik olarak paylaşım ekonomisi alanında daha çok yayının üretilmesine de neden olmaktadır.

Bu çalışma, paylaşım ekonomisi alanında yapılan bilimsel yayınların bibliyometrik yöntemle analiz edilmesi ve çıkan sonuçların değerlendirilmesi amacını taşımaktadır. Çalışmada elde edilen veriler ScienceDirect veri tabanından elde edilmiş olup, 2015-2021 yılları arasındaki dönem analize dahil edilmiştir. Analiz sonucunda, bu dönemde yayınlanan toplam 264 tam metinli makale tespit edilmiş ve üzerinde inceleme yapılmıştır.

Anahtar Sözcükler: P2P, Paylaşım Ekonomisi, Bibliyometrik Analiz,

Bibliometric Analysis Of Articles On The Sharing Economy

Abstract

The “sharing economy”, which is defined as making the products or services they own to other people for a certain fee, is a concept we frequently encounter today. The number of people benefiting from the sharing economy, both on a global scale and in our country, is increasing day by day. This situation increases the interest in this field and causes more publications to be produced in the field of sharing economy academically. This study aims to analyze scientific publications in the field of sharing economy by bibliometric method and to evaluate the results. The data obtained in the study were obtained from the ScienceDirect database, and the period between 2015-2021 was included in the analysis. As a result of the analysis, a total of 264 full-text articles published in this period were identified and examined.

Keywords: P2P, Sharing Economy, Bibliometric Analysis,

GİRİŞ

Dijital teknoloji ve altyapıların gelişimiyle birlikte, web tabanlı uygulamaların, mobil cihazların ve bunları kullanan insanların sayısı tüm dünyada sürekli artmaktadır. Bu gelişmelere paralel olarak dijital ağlar vasıtasıyla birbirine bağlanmış bireyler arasındaki işlemlerin sayısı da her geçen gün katlanarak artmaktadır. Özellikle internetin yaygınlaşmasıyla artan çevrimiçi platformlar, insanların birbirleriyle ürün veya hizmet alışverişi yapmalarına olanak sağlamaktadır.

Paylaşım ekonomisi olarak adlandırılan olgu sayesinde, bir ürün veya hizmeti doğrudan şirketlerden satın almak yerine daha düşük bedelle sahibinden, şahıslardan temin etmek mümkün olmaktadır. Bu yeni iş modelinin başarısı, dijital mecralar üzerinden çok sayıda insanın birbiriyle iletişim ve etkileşim kurabilmesine, arz ve talebin hızlı ve verimli bir şekilde bir araya gelmesine ve fiyatlandırmanın dinamik bir şekilde yapılabilmesiyle doğru orantılıdır (Buda & Lehota, 2017).

“Paylaşım ekonomisi” konusunu daha iyi anlamak, günümüzdeki ve gelecekteki yönelimleri ortaya koymak adına, daha önce yapılmış çalışmaların araştırılması ve incelenmesi önem arz etmektedir. Bunların araştırılmasını sağlayan bibliyometrik analiz, ilgili alanda en çok hangi konuların tartışıldığını, en fazla hangi çalışmaların referans alındığını göstererek sadece araştırmacılara değil tüm paydaşlara veri sunmada etkili bir yöntemdir.

LİTERATÜR TARAMASI

Mevcut literatürde paylaşım ekonomisi, işbirlikçi tüketim, erişim odaklı tüketim ve döngüsel ekonomi gibi farklı ifadeler yer almakta, bilimsel olarak kabul edilen bir ortak tanımı bulunmamaktadır (Hou, 2018).

Paylaşım ekonomisine yönelik ilk çevrimiçi platformların 2007 yılından itibaren görülmeye başladığı kabul edilmektedir (Uzgören, 2018). Bununla birlikte, 2003 yılında kurulan ücretsiz ikinci el eşya paylaşımı platformu “Freecycle” ve 2004 yılında kurulan konaklama paylaşım platformu “Couchsurfing” isimli şirketler, paylaşım ekonomisi içerisindeki ilk şirketler olarak değerlendirilebilir (Kişi, 2018). “Paylaşım ekonomisi” kavramı ilk olarak Botsman ve Rogers tarafından 2010 yılında yayınlanan “What’s Mine Is Yours- The Rise Of Collaborative Consumption” (Benim malım senin malındır – Ortak Kullanımın Yükselişi) isimli kitapta ortaya atılmıştır (Selloni, 2017).

Paylaşım ekonomisi ya da işbirlikçi ekonomi kavramı, her türlü varlığın kullanılmayan değerini daha yüksek verimlilik ve erişim sağlayan modeller aracılığıyla harekete geçiren sistem olarak tanımlanabilmektedir (Botsman, 2014).

 “Paylaşım ekonomisi, mal ve hizmetin, zamanın, yeteneklerin, işgücünün, sürekli kullanılmayan tüm kaynakların; bireyler, kurumlar ve toplumlar arasında ödünç olarak, kiralanarak ya da takas ile paylaşımına olanak sağlayan bir ekonomik sistemdir”(Acuner & Acuner, 2017).

Paylaşım ekonomisi, mal ve hizmetleri şirketlerden satın almak yerine; insanların onları birbirleri arasındaki ağlarla daha makul ücretlerle elde etmelerini sağlayan bir yapıdır. Paylaşım ekonomisinin ayrıca, insanların ürünlere sahip olmasından yani mülk edinmesi yerine, ihtiyaç duyulan anlarda ürün ve hizmetleri paylaşan, ticaretini yapan ve kiralayan kişileri kapsadığı belirtilebilir (Rifkin, 2011).

Ürün/hizmet paylaşmanın faydaları ekonomik, sosyal ve çevresel yönden ayrı ayrı ele alınırsa; ekonomik çerçevede finansal kaynakların daha etkili kullanılması, ekolojik çerçevede ise yenilenemez enerji kaynaklarının daha sürdürülebilir olmasını sağlama ve sosyal çerçeveden baktığımızda toplumsal ilişkilerin daha aktif hale gelmesi gibi çeşitli yararları olduğu savunulmaktadır (Martin et al, 2015).

AMAÇ VE YÖNTEM

Bibliyometrik analizin uygulanmasındaki temel amaç, ilgili alandaki araştırmacılar arasında bilimsel çalışmanın çerçevesi ve işlevselliği hakkında bir tartışmayı teşvik etmek ve aynı zamanda gelişim sürecinin üretkenliği için bir ölçüt sağlamaktır (Moed, Luwel & Nederhof, 2002).

Çalışmada, ScienceDirect veri tabanında yer alan ve 2015-2021 yılları arasında “sharing economy” kavramı ile taranan ve sadece başlığında bu tümceyi içeren makaleler gözlem birimi olarak kabul edilmiş, bu gözlemlere ilişkin veriler değerlendirmeye alınarak nicel yöntemle analiz edilmiştir. Belli bir standart oluşturmak amacıyla tek bir veritabanı (ScienceDirect) üzerinden araştırma yapılarak sadece hakemli dergilerdeki tam metin makaleler dikkate alınmış; nitelikli çalışmalara odaklanabilmek için editör yazıları, kitap bölümleri, konferans bildirileri, raporlar ve tez özetleri gibi yayınlar hariç tutulmuştur.

BULGULAR

ScienceDirect veri tabanında “sharing economy” başlığı kullanılarak yapılan arama neticesinde elde edilen makalelerin yıllara göre dağılımı Şekil 1’de gösterilmiştir.

Görsel 1: Makale Başlığında “Paylaşım Ekonomisi” Kelimelerini İçeren Makaleler

Yukarıdaki şekilde görüldüğü üzere “paylaşım ekonomisi” konulu çalışmalarda yıllara göre sürekli artış vardır. 2015 yılında 4 olan makale sayısı 2016 yılında ani bir çıkışla yaklaşık üç katına çıkarak 14 olmuştur. Sonraki yıllarında düzenli olarak devam eden artış 2019 ve 2020 yılında hızlı bir yükselişe geçerek önceki yıllara göre yaklaşık ikiye katlanmıştır. 2021 yılında ise artış devam etmiş, bu 6 yıllık dönem içerisinde toplam 264 makale yayınlanmıştır. Yayınlanan bu makalelerin büyük bir kısmının Amerika Birleşik Devletleri ve Çin’deki üniversiteler tarafından gerçekleştirildiği görülmüştür.

Çizelge 1: ScienceDirect’teki Makalelerin Dergilere Göre Dağılımı

DergiMakale Sayısı
Journal of Cleaner Production29
Journal of Business Research22
Technological Forecasting and Social Change22
International Journal of Hospitality Management18
International Journal of Production Economics12
Electronic Commerce Research and Applications12
Journal of Comparative Economics9
Geoforum8
Resources, Conservation and Recycling7
Computer Law & Security Review7

Yukarıdaki tabloda 2015-2021 yılları arasında “paylaşım ekonomisi” konusunda en fazla makale yayınlanan ilk 10 dergiye yer verilmiştir. Bu konuda en fazla yayın Journal of Cleaner Production tarafından yayımlanmıştır. Onu 22’şer yayınla Journal of Business Research ve Technological Forecasting and Social Change izlemektedir.

Görsel 2: Makalelerde Geçen Konuları Yansıtan Kelime Bulutu

Yukarıdaki şekilde makalelerde en fazla geçen 20 anahtar kelime analize dahil edilerek kelime bulutu oluşturulmuştur. Buna göre ilgili makalelerde en çok yer alan konular, Türkçe karşılıklarıyla; paylaşım ekonomisi, işbirlikçi tüketim, airbnb, kullanıcılar arası konaklama, güven, platform, sürdürülebilirlik, fiyatlama, uber, paylaşım, iş modeli, döngüsel ekonomi anahtar kelimeleriyle sunulmuştur.

Bu kelimeler arasında özellikle airbnb ve uber gibi “girişim” isimlerinin sıkça yer alması dikkat çekmektedir. Bir diğer dikkat çeken kelime ise trust yani güven kavramıdır. Nitekim paylaşım ekonomisinin karanlık yönlerinden biri de “güveni kötüye” kullanmak olarak düşünülmekte, güven kavramının üzerinde önemle durulmaktadır.

Çizelge 2: 2015-2021 Arasında Yayınlanan Makalelerin Atıf Sayısına Göre Sıralaması

MakaleAtıf Sayısı
Hamari, J., Sjoklint, M. and Ukkonen, A. (2016). The Sharing Economy: Why People Participate In Collaborative Consumption1181
Zervas, G., Proserpio, D., Byers, JW. (2017). The Rise Of The Sharing Economy: Estimating The Impact Of Airbnb On The Hotel Industry834
Martin, CJ. (2016). The Sharing Economy: A Pathway To Sustainability Or A Nightmarish Form Of Neoliberal Capitalism?569
Ert, E., Fleischer, A. and Magen, N. (2016) Trust And Reputation In The Sharing Economy: The Role Of Personal Photos In Airbnb566
Mohlmann, M. (2015) Collaborative Consumption: Determinants Of Satisfaction And The Likelihood Of Using A Sharing Economy Option Again467

Yukarıdaki tabloda 2015 yılından günümüze kadar “paylaşım ekonomisi” konusunda en fazla atıf alan ilk 5 makale, yazarları ve yayınlandığı tarihler yer almaktadır. En fazla atıf alan makale 1181 atıf sayısıyla Hamari, Sjoklint ve Ukkonen tarafından yayınlanan “The Sharing Economy: Why People Participate In Collaborative Consumption” olmuştur.

Her ne kadar en fazla atıf alan makale 2015 yılında yayınlanmış olsa da ilk 5’deki diğer makalelerle birlikte değerlendirildiğinde 2016 yılında yayınlanan makalelerin genel toplamda daha fazla atıf aldığı görülmektedir.

SONUÇ

Çalışmada 2015-2021 yılları arasında yayınlanan makalelere odaklanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, bu alanda yapılan çalışmalar için 2016 yılının önemli bir dönüm noktası olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte, Covid-19 etkisinin yaşanmaya başladığı ve ekonomik yönden tüm dünyada daralmanın başladığı 2019-2020 yıllarında paylaşım ekonomisi alanında yayınlanan makale sayısında büyük artış görülmüştür.

Paylaşım ekonomisiyle ilgili çalışmalarda yıllara göre yaşanan artış, bu konunun global ölçekte öneminin her geçen gün arttığını göstermektedir. Teknolojik gelişmeler ve yeni eğilimlerle bağlantılı olarak, konuyla ilgili akademik çalışmaların her geçen yıl artacağı düşünülmektedir.

Lojistik ve teknolojik gelişmeler sonucunda son yıllarda artan tüketimle birlikte, sahip olunan kaynakların etkin kullanılıp kullanılmadığı sorunu ortaya çıkmaktadır. İnternet alışverişi ve ekonomik imkanlar ile birlikte artan tüketim, insanların sahip oldukları kaynakları gereksiz biçimde harcamalarına neden olabilmektedir.

Son dönemlerde önemi gittikçe artan paylaşım ekonomisi olgusu, insanların kaynaklarını daha tasarruflu kullanmalarına; bu yolla, kullanmadıkları ya da az kullandıkları ürünleri başka insanlara kullandırmalarına olanak sağlayan bir anlayış olarak dikkat çekmektedir.

Sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği konularıyla birlikte değerlendirildiğinde paylaşım ekonomisinin önemi daha da iyi anlaşılmaktadır. Sürekli yeni mal/hizmet üretilip satılarak dünyadaki sınırlı kaynakların sorumsuzca tüketilmesi yerine mevcut ürün ve hizmetlerin daha ideal şekilde daha fazla kişi tarafından kullanılmasına imkan sağlayan paylaşım ekonomisinin önümüzdeki öneminin giderek arttığı, dolayısıyla bu konunun olumlu-olumsuz tüm yönleriyle ele alındığı akademik çalışmaların önem arz ettiği düşünülmektedir.

KAYNAKÇA

Acuner, E., & Acuner, S. (2017). Turizmde Paylaşım Ekonomisi ve Vergilendirilmesi.    
      Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 5(2), 188–212.  
      https://doi.org/10.21325/jotags.2017.77

Botsman, R. (2014). Sharing’s Not Just for Start-ups. Harvard Business Review, 92, 23-25

Buda, G., & Lehota, J. (2017). Attitudes and Motivations of Consumers in Sharing Economy.
      22. https://kgk.uni-obuda.hu/sites/default/files/02_Buda_Lehota.pdf

Ert, E., Fleischer, A. and Magen, N. (2016) Trust And Reputation In The Sharing Economy:
      The Role Of Personal Photos In Airbnb

Hamari, J., Sjoklint, M. and Ukkonen, A. (2016). The Sharing Economy: Why People
      Participate In Collaborative Consumption

Hou, L. (2018). Destructive sharing economy: A passage from status to contract. Computer
      Law and Security Review, 34(4), 965–976. https://doi.org/10.1016/j.clsr.2018.05.009

Kişi, N. (2018). Paylaşım Ekonomisinin Ulaşım Sektörüne Yansımaları: Uber Örneği.
      Uluslararası Yönetim ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 5(10), 57-68

Martin, C. J. (2016). The sharing economy: A pathway to sustainability or a nightmarish form
      of neoliberal capitalism? Ecological Economics, 121, 149–159.
      https://doi.org/10.1016/J.ECOLECON.2015.11.027

Martin et al. (2015). Commercial orientation in grassroots social innovation: Insights from the
      sharing economy. Ecological Economics, 118., 240–251.

Moed, H.F., Luwel, M., & Nederhof, A.J. (2002). Towards research performance in the
      humanities. Library Trends, 50(3), 498-520.

Mohlmann, M. (2015) Collaborative Consumption: Determinants Of Satisfaction And The
      Likelihood Of Using A Sharing Economy Option Again

Rifkin, J. (2011). The Third Industrial Revolution, Palgrave MacMillan.

Selloni, D. (2017). CoDesign for Public-Interest Services. Chapter 2: New Forms of
     Economies: Sharing Economy, Collaborative Consumption, Peer-to-Peer Economy, 22,
     15-36

Uzgören, G. (2018). Paylaşım Ekonomisi Kavramının Kent Mekânı ve Yaşamına Etkisi. 2.
      Mimari Tasarım Araştırmaları Ulusal Sempozyumu.

Zervas, G., Proserpio, D., Byers, JW. (2017). The Rise Of The Sharing Economy: Estimating
      The Impact Of Airbnb On The Hotel Industry